2016 YILI
HAC ORGANİZASYONU İÇİN
NEDEN "ENAD
ENGELLİ AİLELERİ DERNEĞİ" ?
Huzur ve
güven ile eda edilebilir bir ‘’HAC’’ için ENAD Engelli Aileleri Derneği;
Profesyonel
rehberler ve hocalarımız eşliğinde, kutsal beldelerde konforlu ve rahat
otellerde konaklayarak, aradaki zamanı kaldırıp, Asr’ı Saadet’de yolculuk
yaparak, ruhumuz, bedenimiz ve imanımızla Allah Resulü’nün (S.a.v.) sünneti
üzere bir Hac eda etmek için;
Zilhiccenin
8’inde tevriye günü, Mina’ya çıkarak sünnet üzere beş vakit namaz kılmak,
Kur’an, evrad’u ezkar ve ilahiler ile o kutlu zamanı gündüz ve gece dolu dolu
geçirmek, sonra arefe günü Arafat’a çıkmak, Efendiler efendisinin (S.a.v.)
‘’Hac Arafat’tır’’ dediği, Allah Hacıları affeder ve Hacıların affını istediği
insanları da affeder, müjdesini verdiği mekanda, güneş batımına kadar, Ümmet-i
Muhammed’e ve insanlığa yapılan dua ve niyazlara katılarak ‘’Amin’’ demek için
hep beraberiz…
İlk insan
ve ilk peygamber Hz. Adem’in (A.s.) indiği topraklar…
Son
peygamber Hatem’ül Enbiya’nın (S.a.v.) doğup büyüdüğü mübarek beldeler…
Allah
Teala’nın (C.c.) emin belde olarak andığı Kur’an’ın indiği, yüz yirmi dört bin
peygamberin ziyaret ettiği haremler, mükerrem ve münevver şehirler…
Asırlardır
Müslümanlar günahlarından arınmak, aslına rücu edip kemali bulmak için kutlu
kafilelerle buraya akın ettiler ve ediyorlar…
İslam'ın
beş temel şartlarından biri olan Hac, sıhhati ve maddi durumu yerinde olan
Müslümanlar için ömründe bir defa olmak üzere farzdır.
Ancak,
insanın ömründe yalnızca bir defa farz olması, bir defadan fazla Hac
yapılamayacağı anlamına gelmemelidir. Maddi durumun yerinde olmasının ölçüsü
konusunda kısmen ihtilaf varsa da, genelde bunun ölçüsü bir kimsenin nisab
miktarına varan malı ile birlikte, Hacca gidip gelecek kadar malı olması ve
bakmakla yükümlü olduğu kimselerin nafakasını temin etmiş olması gerekir. Nafaka
genel olarak, insanın asli ihtiyaçlarına verilen genel addır. Bunda da en çok
yiyecek, giyecek ve barınılabilecek bir mesken akla gelir. İslam alimlerinin
çoğunluğu tarafından kabul gören nisab miktarı ise 90 gram altındır. Bazı
alimlere göre bu miktar biraz daha fazla veya biraz daha azdır. Bir kimse maddi
olarak bu şartlara haiz ise, maddi olarak Hac üzerine farz olur.
Bununla
birlikte sağlık durumu da Hac için önemli bir şarttır. Hacca gidip gelmeye ve
Haccın meşakkatlerine katlanabilecek derecede sıhhatli olması da gereklidir.
Haccın bir
diğer önemli şartlarından biri de, yol güvenliği ile birlikte can ve mal
güvenliğinin sağlanmış olması gerekmektedir.
İslam'ın
beş temel esasları aynı zamanda ibadetlerin de özünü teşkil eder.
Kelime-i
Şehadet, Namaz, Zekat, Hac ve Oruç, Îslam'ın üzerine kurulu olduğu bu beş temel
esas, Müslümanların üzerinde hiç bir zaman ihtilafı olmayan esaslardır. Hiç bir
Müslümanın bu esasları reddetmeye hakkı yoktur.
Müslüman,
bağlı bulunduğu Îslam dininin bir mensubu olarak bütün varlıkları yoktan var
eden yüce yaratıcı Allah’u Teala'nın emirlerini yerine getirmekle yükümlüdür.
İbadet,
insanların yüce yaratıcı Allah (cc.) karsısındaki acziyetini kabulünün bir
ifadesidir. İbadetlerde
genelde bir hikmet aransa da en önemlisi bu hikmetin Cenabı Hakk'ın emri
olmasıdır.
Hac bir
turistik seyahat değildir…
Hac
seyahati ibadet maksadıyla, Allah'ın emrini yerine getirmek amacıyla yapılan
bir seferdir. Elbette ki Cenab-ı Allah bunun karşılığını kullarına ihsan
edecektir. Bütün
dünyadan gelen milyonlarca Müslüman, Hac'da, aralarında ırk, renk, mevki ve
bölge farkı gözetmeksizin tek bir ALLAH’a karşı olan görevlerini ifa ederler.
Müslümanlar böylece ümmet kardeşliğinin ne demek olduğunu da tesbit
edebilmektedirler. Hac'da
giyilen ihram, her türlü kesimden gelen Müslümanın aralarında ırk, renk, mevki
ve bölgesel hiç bir fark olmadığının da simgesidir. Îslam'ın insanlara,
ibadetten anlatmak istediği zaten budur. Bütün insanlar eşit derecede ibadet
edebilme hakkına sahiptir. Hiç kimsenin ibadeti, hiç bir kimseye yüklenemez.
Hac'da
bütün dünya Müslümanlarının kalbleri Alemlerin Rabbi olan Allah'a doğru atar. Hac ile
Kurban neredeyse iç içe girmiş bir ibadetler bütünüdür. Kurban kesmenin
vaktiyle ard arda yapılması bu iki ibadetin önemini de ortaya koymaktadır.
Kurban
kesmenin vakti Zilhicce ayının 10. ve 12. günleri arasındaki günlerdir. Kurban'ın
ille de mukaddes beldelerde kesilmesi diye bir şart yoktur. Kurban'ın kesilmesi
için vekalet verilebilir.
Kurban
Allah için kesilir. Et yemek için kesilmez. Kurban etinin ihtiyaç sahiplerine
tasadduk edilmesi tercih edilir. Ayeti kerimede, "Kurbanlarınızın ne
etleri ne de kanları Allah'a ulaşmaz. Fakat sizin takvanız Allah'a ulaşır"
buyrulmuştur. Buradaki anlam Kurban'ın hikmetlerini ortaya koymaktadır.
Bir
hayvanın kanının akıtılmasından öte, Kurban kesmekteki takva ve niyet ile amaç
önemlidir. Kurban bu takva ile kesilir. Kurban, Allah'ın
emrinin yerine getirilmesidir. Malın, Allah için harcanabileceğinin önemli bir
göstergesidir. Cenab-ı
Allah'ın insanların ibadetine ihtiyacı yoktur. Aksine, insanların Cenab-ı
Allah'a ibadet etmeleri zaruridir.
Yukarıdaki
ayeti kerimede belirtildiği gibi, akan kanlar ve elde edilen etler Allah'a
ulaşmayacağına göre ona ulaşacak olan Müslümanların niyetleri ve takvalarıdır.
"Hali
vakti yerinde olup da Kurban kesmeyen bizim mescidimize gelmesin" şeklinde
rivayet olunan bir hadis ile, Kurban'ın önemi anlatılmak istenmiştir.
Bu Hadisin
açık anlamı sudur: Eğer bir Müslüman Kurban kesmekten imtina ederse, onun
Müslümanlığında şüphe vardır. Kurban ve Hac ibadetlerinin yerlerine getirilmesi
sırasında gösterilecek olan sebat ve takva beraberinde pek çok sevabı da getirmektedir.
"Müslümanın
Müslümana gülümsemesi bir sadakadır" mealindeki hadisi şerifi göz önünde
bulundurursak, Hac esnasında karsılaştığımız binlerce Müslüman ile selamlaşmak,
onlarla tanışmak ve gülümsemek, sevap torbamızın dolmasını temin edecektir.
Profesyonel
rehberlerimiz sizin için Mekke ve Medine’de programlar hazırladılar.
Bu
programlarda işleyecekleri konular ile insanlık tarihi kadar eski bir şehir
olan Mekke de ve her köşesi Resul’ü Ekrem Efendimizin (S.a.v.) adımlarıyla ve
bakışlarıyla bezeli kutlu şehir Medine de, sizi manevi alem de Asr’ı Saadete
götüreceklerdir…
Son
yıllarda toplumumuzda yaşanan dini bilinçlenme, hayatımızın her anına girmeye
başladı. Bu değişime paralel olarak dini değerlere uygun bir şekilde Hac ve
Umre yapmaya çalışılıyor. Bizler de bu yönelişe katkı sağlamak adına hizmet
vermeye çalışıyoruz.
Tercih ve
dostlara tavsiye edilen rehberlik hizmeti ile siz değerli üye ve ailelerimizin
memnuniyetini yakalayan bir anlayışla yanınızdayız…
Alemlerin
Rab’ına hamd ederek ‘’ALLAH’’ tüm yapacağımız ibadetlerimizi kabul ve
bizleri müesser eylesin. Amin ! Saygı ve
sevgilerimle !
Genel Başkan Recep Erdem